Pascalın Bahsi (Kumarı) ve Pascalın Tanrı Anlayışı
Pascal, daha genç yaşlarında matematikte önemli çalışmalar yapmaya başladı. 16 yaşında, “Pascal’ın Teoremi” olarak bilinen konik kesitlerle ilgili bir geometrik teoriyi geliştirdi. Bu, onun matematik dehasının ilk büyük kanıtlarından biri oldu.
PASCALIN KUMARBAZ ARGÜMANI NEDİR
Oynadığınız kumarın diğer önemli bir kısmı. Neye kumar oynayacaksınız? Hangi inanca? Tanrı'lı milyonlarca inanç var. Birinin yap dediğini diğeri yapma diyen birçok inanç. A inancındaki yaparsanız B inancında cezalandırılabilirsiniz. Sadece Tanrı'ya inanayım, yeter de diyebilirsiniz ama ya aslında C inancı gerçekse ve sadece inanmak değil o dinin söylediğini yapmak gerekiyorsa? Tamam C dininde söylenenleri yaptınız ama aslında D dinindekini yapmanız gerekiyorsa?
Öncelikle Pascal’ın bahsine giden mantıksal varsayımların ne olduğuna bakalım:
1. Allah ya vardır, ya yoktur. (İki seçenekten biri doğru olmak zorunda)
2. Bir insan Allah’a ya inanmayı seçer ya da inanmamayı. (agnostik/bilinemezci olmak bir seçenek olamaz)
3. Diyelim ki hiç bir sebep-sonuç ilişkisi veya elimizdeki hiç bir veri Allah’ın varlığını ya da yokluğunu kabul etmek için ikna edici değil.
4. Bu durumda kişi Allah’a inanıp inanmamak için bir bahis oynamak zorunda. İkisinden birini seçmeli ve elinde bunun doğruluğunu test edecek hiç bir araç ya da veri yok. Bu yüzden adı bahis.
5. Rasyonel bir insan seçim yapmak için beklenen getirileri (Expected values) hesaplar ve kendisi için en yüksek getirili olan ihtimali seçer. (Bunun adına oyun teorisinde baskın strateji adı verilir.)
6. Beklenen getirilere göre ilk olarak Allah vardır iddiasını test edelim. Eğer Allah varsa Allah’a inanan kimse herşeyi kazanır, Allah yoksa Allah’a inanan da inanmayan da sonlu bir dünyada hiç bir şey kaybetmez. Öte tarafta Allah varsa Allah’a inanmayan kimse, herşeyi kaybeder.
7. Bu durumda rasyonel bir insan hiç tereddüt etmeden baskın strateji olarak Allah’a inanmayı seçmelidir. Çünkü Allah var iddiasının gerçek olduğu durumda bir tarafta sonsuz uzunlukta mutlu bir yaşam elde etme ihtimali, diğer tarafta ise sonsuz uzunlukta bir azap ihtimali vardır. Allah’ın gerçekten olmadığı iddiasının doğru olduğu durumda ise kazançlar ve kayıplar sonludur.
Pascalın Kumarı: Bahse Konu Olan Tanrı ve İtirazları
Pascal, akıl yürütmesinin devamında ölümden sonraki hayatı, öteki dünyayı da “bahis”ine dahil ediyor ve bir bahse girilecekse Tanrı’nın varlığı üzerine oynamanın her şart altında daha rasyonel olduğunu göstermeye çalışıyor.
Olasılık kuramının atalarından matematikçi-filozof Blaise Pascal (1623-1662) ise Tanrı'ya inanmak için pragmatik bir neden sunar: Tanrı'ya inanmanın potansiyel faydaları, varlığı üzerine bahse girmeyi rasyonel kılacak kadar fazladır.
Pascalın Kumarı: Tanrının Varlığına Bahse Girmeli misiniz?
Ünlü Fransız düşünür, matematikçi ve fizikçi Blaise Pascal (1623-1662)’ın adıyla ünlü olan ve günümüzde oyun teorisi bakış açısıyla dine inanmanın mantıksal çıkarımı üzerine bir yaklaşımdan bahsetmek istiyorum. Bu yaklaşım dine inanmanın akılcı düşünmenin bir sonucu olduğunu ortaya koyuyor. Açıkçası fıkıh literatüründe bu iddianın kökeni Gazali’ye ve öncesinde de Hz. Ali’ye kadar dayanıyor. Ancak Pascal’ın önermesi oyun teorisindeki baskın stratejiler (dominant strategy) ile anlatıldığında ilginçlik kazanıyor.
Blaise Pascal (1623-1662), 39 yıllık kısa olarak nitelendirebileceğimiz yaşamında çoğu insanın iki yaşamda ulaşmayı umabileceğinden fazlasını başardı. Yaşadığı mistik bir deneyimden sonra, psikoloji ve din üzerine düşüncelerini topladı, ancak bu düşüncelerini bir kitap haline getiremeden öldü. Onun Düşünceler adlı eseri yalnızca Hristiyan dinine yeni bakış açıları getirmekle kalmadı, aynı zamanda Fransız edebiyatının en iyileri arasında değerlendirildi. Düşünceler’in ana stratejilerinden biri, bir yanda Montaigne, diğer yanda Epiktetos’un kişiselleştirdiği çelişkili şüphecilik ve stoacılık felsefelerini kullanarak, inanmayan kişiyi Tanrı’ya, imana götürecek bir çaresizlik ve kafa karışıklığına sürüklemekti. Dolayısıyla Düşünceler’in bir kısmı şüpheci bir niteliği kendinde bulundururken, bir kısmı da dogmacı stoacılığın ruhuna sahiptir. Aslında Pascal her iki ucu da bağdaştırmaya çalışır. Bunu aklı küçümseyip akılcı felsefeyi kınarken, inancı yüceltip ve kalbin, aklın bilmediği sebeplere sahip olduğunu belirterek yapar. O, eserlerinde insanı ve insanın dünyadaki durumunu, entelektüel tarihteki yerini ve kültür ve eğitim anlayışlarını, insanın Tanrı ile ilişkisi ışığında insan doğasına ilişkin görüşünün daha da geliştirilmesini ve ünlü bahis teorisi ve kalbe dair içgörülerini açıklamaya çalışır. Dünyadaki varlığını düşünmesi ve ona karşı doğru bir tavra sahip olması her kişinin yaşamının merkezinde bulunan bir durumdur. Makalemizde Pascal'ın insanın inanması ve acizliğinin nasıl paradoksal bir nitelikte olduğunu, insanın özgürlüğünü nasıl elinden alıp değersizleştirdiğini sunmaya çalışacağız.
Pascalın Kumarı ( Pascals Wager ) Nedir
Ancak bu argümanla ilgili temel bir sorun var. Bir şeye inanmak siyaset icabı ya da tedbiren yapılabilecek bir şey değildir. En azından benim karar verip uygulayabileceğim bir şey değil. Camiye gidip namaz kılmaya karar verebilirim. Oda dolusu Kuran’a el basıp içerisinde yazan her şeye inandığımı söylmeye karar verebilirim. Ancak bunların hiç birisi gerçekten inanmıyorsam benim inanmamı sağlayacak şeyler değil. Pascal’ın kumarı, ancak Tanrı’ya inancı taklit etmeye yarayabilen bir argümandır. Ayrıca inandığınız Tanrı’nın her şeyi bilen bir Tanrı olmaması gereklidir zira eğer inanmadığınız halde inanıyormuş gibi yaparsanız Tanrı sizin sahtekarlığınız görecektir.
Pascal'ın özellikle ilgisini çeken bir konu da Desargues'ın konik kesitler alanındaki çalışması olmuştur. 16 yaşındaki Pascal Desargues'ın yolundan ilerleyerek “Mystic Hexagram” denilen konu hakkında kısa bir tez yazmıştır ve matematik alanındaki ilk ciddi çalışması olan bu çalışmayı Paris'teki Père Mersenne'ye göndermiştir. Bu çalışma bugün hala olarak bilinmektedir. Teorem, eğer bir hexagon (6 köşeli yıldız) bir çemberin içine çizilirse zıt taraflardaki üç kesişim noktasının Pascal çizgisi denilen bir düz çizgi üzerinde olduğunu söyler.
Pascalın Kumarı – Ya Tanrı varsa
Blaise Pascal, hayatının ilerleyen dönemlerinde felsefe ve dine yönelmiştir. Özellikle “Pensées” (Düşünceler) adlı eseri, insanın varoluşu, Tanrı, inanç ve ahlak üzerine derin düşünceler içermektedir. Pascal, bu eserinde ünlü “Pascal Bahsi”ni ortaya atmıştır. Bu bahis, Tanrı’nın varlığı üzerine bir mantık yürütme yöntemi sunar ve inanç konusunda rasyonel bir yaklaşım önerir.
Olasılık teorisi ve Pascal üçgeni gibi kavramlar onun eseridir
Hayır. Bu argümanla bir yere varamazsınız. Öncelikle ilk sebep argümanın isminden belli. Kumar. Öyleyse bu kumarı biraz daha ilerletelim. Siz ilahi bir bahis oynuyorsunuz ve kazanacağınızı ümit ediyorsunuz. Tanrı varsa bile siz aslında inanmıyorsunuz ama Tanrı'yı kandırmaya çalışıyorsunuz. Tanrı buna kanacak mı? Varsa ve bahsiniz tutsa bile, ya kanmazsa? Ya korkudan inanıyormuş gibi yapanları cezalandıracaksa? Ya aslında inananları yakacaksa?
Ona göre Tanrı inancı kalple ve imanla ilgiliydi
Bu eser, ünlü Fransız filozofu ve matematikçisi Blaise Pascal’ın “Pari de Pascal” (Pascal Oyunu) ve bu konuda Pascal’ın Müslüman öncülerinden Hz. Ali, el-Ma‘arri ve Gazzali üzerine bir çalışmadır. Batı’da Pascal Oyunu üzerine birçok kitap ve makale yazılmıştır. Ancak, bildiğimiz kadarıyla Pascal’ın Müslüman öncülerinden ilk defa söz eden tanınmış İspanyol oryantalist ve Cizvit papazı M. A. Palacios’tur. Bu eser, bugüne kadar Türkçede müstakil bir çalışma konusu yapılmayan Pascal Oyunu’nu ele almaktadır.
Pascaldan Hareketle “Sanki Felsefesi” Yapmak
Oldukça makul bir argümandır. Pascal kumarı yalnızca ateistlerin kullanabileceği bir argümandır. Dinde tanrının varlığı zaten mevcut olarak kabul edilir ve şüphe içermez . Olup olmadığı belli olmayan bir tanrıya ibadet etmek saçmadır. Pascal Argümanını incelediğimizde ve beyin fırtınası yaptığımızda sanılanın aksine oldukça kompleks bir argümandır ve üzerine felsefe bile yapılabilir. Argüman tamamen şunu içerir: